Bazı günler resmi kurumların da yanlış kararlar verdiğine tanıklık edebiliyoruz. Öyle ki bu kararlar hatalı olarak icra edilmiş olsa bile borçlu için ilamlı icra takibine itiraz etme hakkını vermektedir. Bir diğer yazımızda ilamlı icra takibine itiraz sebeplerinden bahsetmiştik. Bu konumuz ise itiraz sebeplerini destekler niteliktedir.
İlamlı icra takibine itiraz konusu nedir?
İlam denilen belge kısaca resmi bir dayanaktır. Genellikle mahkeme kararları olarak tabir edilse de bir çok resmi kurumdan alınan belgele ilam niteliği taşıyabilir. İlam hükmüne sahip bazı kurumlar ise;
- Mahkemeler
- Tüketici Hakem Heyetleri
- Noterler
Bu kurumlarda düzenlenmiş belgeler belli süreç içerisinde yine belli koşulları karşılamadığı takdirde işleme konulması muhtemeldir. Özellikle mahkeme kararları bazı durumlarda iki taraf için de sonuçları olabilir. Taraf ya da taraflar bu kararları kabullenmek zorunda olmadıklarından kararı ilgili mercilere taşımakta hürdür. Belki tekrar kaybetme ihtimali var ancak kazanma ihtimaline karşı da risk almaya değer bir olgudur.
İlamlı icra takibinin itirazı nasıl olur?
İlamlı icra takibine konu olan dayanak belge bir resmi kurum tarafından hazırlanmadan önce bazı süreçlerden geçer. Bu süreçlerde değerlendirilen belge ve başka işlemler bazen hukuk dışı olabilir ve kabullenilmek istenmez. Ancak bazen kabullenmek için icra takibi baskısı altında kalınılabilir. İlamlı icra takibine itiraz işlemi ilamsız icra takibine itiraz kadar kolay olamaz. Yani icra dairesinde kolaylıkla itiraz etme durumu varken işi mahkemeye taşımak zorunda kalırız.
Özetle ilamlı takibine itiraz edebilmeniz için mutlaka dava açmanız gerekir. Açılan icra takibinin konusuna göre dava açılarak ilgili icra dosyası için tedbir ve mehil talep etme hakkınız var. Tedbir için mahkeme kararı gerekirken, mehil için ise davanın açılmış ve icra dosyasına teminat tutarının depo edilmiş olması yeterlidir.
