Kefil Olmak, Borcu Ödeme Zorunluluğu Doğurur mu?

//

Av. Tufan Koç

Kefil olmak, Borçlar Kanunu ‘nda asıl borçlu ile aynı vasıfta yer almaktadır. Bu kapsamda ödenmeyen bir borçtan dolayı icra takibi başlatıldığında alacaklı ya da alacaklının vekalet verdiği hukuk bürosu avukatı, belli kurallar içerisinde alacağı tahsile yönelik her türlü işlem yapma hakkına sahiptir. Yalnızca alışveriş veya kredi kefilliği değil çek ve senetten dolayı da aynı sıfat kazanılabilir. Ödenmeyen borca karşın ise kefilin haciz sorumluluğunu doğabilir.

Birine kefil olmak riskli midir?

Borcun kefili varsa asıl borçlu ile birlikte aynı işlemler rutin olarak sürdürülmektedir. Çünkü kefilin borca karşı müteselsil sorumlulukları vardır. Birine kefil olmak riskli midir sorusuna gelince illa ki riskleri mevcuttur ve idari takip ve öncesi asıl borçlu ve kefilden tahsil edilmeyen borç cebri icra yoluyla aynı anda yapılacak işlemler ile tahsil edilebilir.

İcra takibinde kefilin icrada sorumluluğu için bazı önemli detaylar vardır. Ancak bu detaylar borcun ödenmesinin önüne geçememekte ve riskleri de beraberinde getirmektedir. 

Kefile haciz gelmesi riskine karşın 2 riskli ve hassas yol var.

  1. İcra dosyası ilamsız takip ise, alacaklı ve borçlu arasından ayrı bir madde ile imzaya alınmadıysa yetki itirazı hassasiyeti vardır. İlamsız icra takibine itiraz sebepleri konusunda da bahsettiğimiz üzere, Örneğin; Asıl borçlu Ankara, kefil ise İstanbul ikametli olduğunu varsayalım. İlgili icra takibi ayrı ayrı şehirlerde açılamayacağı gibi her iki borçlu yönünde de bir icra takibi açılması mümkündür. Burada icra takibinin nereden açıldığına dikkat edilebilir, kefilin ikamet yerinin çok daha ötesinde bir icra dairesinden açıldıysa ve bu icra takibi ilamsız icra takibi ise, tebligatın alındığı andan itibaren 7 günlük itiraz süresi içerisinde en yakın adliyede bulunan icra muhabere bürosu aracılığı ile yetki itirazında bulunulabilir. Yetki itirazı sadece kefil yönünden icra takibinin geçici olarak durdurulmasını sağlar. Ancak unutulmamalıdır ki bu işlem sadece asıl borçluya yönelik tahsilat işlemlerinin yoğunlaşması için ufak bir zaman kazanmadır. Alacaklı ya da alacaklının vekalet verdiği hukuk bürosu avukatı talep ederse kefil yönünden yetkili icra dairesinde işlemlere devam edilme hakkı vardır. Bu durum haciz işlemlerinin yanı sıra maaş haczinin dezavantajlarını da yaşatır.
  2. Kefil icra borcunu tümüyle ödenebilir ve bu ödemenin ardından dava açarak asıl borçludan ödenen borcu etme fırsatından yararlanılabilir. Belki dava için ödemeniz gereken bir miktar ödeme olabilir ancak dosya tutarı yüksek ise dava riski almaya ve borcu tahsil etmeye yönelik girişimde bulunmaya değecektir.

Kefile haciz gelmesi sizi çaresiz kılmasın!

Bazı durumlarda kefiller için olumlu sonuçlar da çıkmaktadır. Öyle ki çeşitli yargıtay kararlarıyla da sabitlenmiş ve borcun kefilden tahsil edilemeyeceği yönünde kararların yanı sıra, alacağa dair sözleşmelerde kefilin sorumluluklarını engelleyen detaylar da olabilmektedir. Ufak borçlarda olmasa da büyük borçların riski alınması oldukça güçtür, üstelik mal varlığı ya da sabit geliriniz var ise. Bu kapsamda bir hukuk bürosu avukatına danışmanız, varsa olumsuzlukların giderilmesinde size çözüm sağlayabilir. Maddi güçlük çekenler için ücretsiz avukatlık hizmeti olduğunu unutmayın.

Yorum yapın